Mucizenin travma etkisi kaçınılmaz mı?

kainat ve içindekiler a dan z ye hepsi mucize olduğu hatırlanırsa..duyguların kalbin aklın nefsin ruhun hep mucize oluğu hatırlanırsa buna eklenen büyük mucizeler kuran kerim ve peygamberler düşünülürse mucizeye direnmenin ortaya çıkaracağı travmanın ne kadar büyük olacağı aşikardır..işte bu travma mecburi bir travma olmamakla hakikatle ortaya konacak muhabbetin tüm bu mucizeler içinde insanı kurtaracağını söylemek gerek..

peygamberlerin gösterdiği büyük mucizeler anlık tercihlere apaçık delillerle insanı hakikate davet ederken bunlara direnmek insanı sıkıntıya garketmekte..

mucizeye direnç göstermek nihayetinde anlamsız olmakla insana yine hakikati haykıran olan biten şeylerin tümü..

ölü tohumun çınar olmasından insanın yaratılışına doğumuna gördüğü ve göreceği herşey de vuku bulan mucize büyük imkan olması yanında işte bu inkarı tercih etmeden doğan travmaya insanı sürükleyebilmekte..

mucizeye samimiyetle yaklaşmak ise o tüm mucizeler içinde bir mucize olarak insana sıhhat bahşetmekte..sayısı sonsuz bu delil ve mucizelerle savaşı seçenin hem dünyası sıkıntılarla geçmekte hem ahiretten nasibini reddetmekte..

inkar bir sığınak olsaydı münkirler sağlıklı mutlu mesut olabilirdi. fakat nasıl olur ki inkarla gelen mutsuzlukta travmatik unsurlar içermekte..

insanın kendi nefsine zulmettiği durumların mucizelerle karşılaşıldığında olmadık yerlere savrulmaya sebep olmakta..

mucizelerden bir mucize olan insan bunu kabul ettiğinde dünyada cennetvari bir hayat buluvermekte..ahiretinden ise ümitli eceline varmakta..

ölüm bile bir mucizeyken inkarın kara sularında yürümenin alemi yokken inkarın tercih edilmesi dünyada cehennemvari bir hayat ahiretten ümidini kesmiş bir insan demek..


vesselam.