Terörün İlk Hedefi : Ey Günlük Hayat
terörün türkçe genel sözlük ve türkçe büyük sözlükte karşılığı "yıldırı"..yıldırmaktan türetilmiş bu tabir terörün öz karakterini ifade etmesi bakımından tam isabet..zira terörün barındırdığı zulüm niyet ve görünür eylem "pes" dedirtecek düzeyde "çok" ve "karmaşık"..
işte 20 ve 21. yüzyılların başına bela olmuş bu mefum karakteri itibarıyla tanımlanabildiği gibi siyasi ve günlük hayata karşın beslediği maksatlarla da bir "savaş şekli" halini almış bulunuyor..
işte bu "savaş şekli" haline gelmesiyle terörde birçok maksadın yanında siyasi amaçlar da söz konusu..
ancak daha önemli ve en derinde mevzu terörün günlük hayatla olan sıkıntısıdır.
bu sıkıntı "varoluşsal" bir takım sorunların mevcudiyetiyle ancak açıklanabilmekle açıkça söylenebilir ki; teröristler "günlük hayat" tan nefret ediyorlar..
bunu rahatça söyleyebiliyor olunmasının sebebi terörün ilk hedefinin günlük hayatı durdurmak olduğu gerçeğidir..ortaya çıkan belirsizliğin kaosun "yaşayan" insanları yaşayamaz hale getirip birbirlerine düşürmek ve bu karmaşayı kenardan izlemek veya manüpüle etmek terörün en bariz "savaş yöntemi".
peki bana "ey günlük hayat" dedirten ve terörstlerin nefret ettiği günlük hayatta ne var da bu ilgiye sevgiye yada nefrete mashar..
evvela günlük hayatta insana dair her şey var..hüzün mutluluk yol yürüme düşünme anlama gezmek öğrenme pişmanlık aşk evlilik kazanma başarma başarısızlık dirlik birlik düzen..yani insana dair her şey..teröristte nefrete neden olan şey aslında çok karanlık bir dehlizden bu aydınlık hareketliliğe bakıp katlanamıyor oluşunda yatmakta..
terörün önerdiği ise okyanusların dibinde zuhur etmiş karanlıkta herkesin birbirini vahşi balıklar gibi yutmaya çalıştı bir "alem". haliyle aydınlığın olmadığı yerde muamma kaos ve uyku dan başka ne olabilir..
evet "ey günlük hayat" sen ki terörün ilk hedefi..görülebileceği gibi her terör eyleminde dünyada bir duraksama, sonra anlama çabası, sonra harekete geçme saiki kendini göstermekte..bu mefumlar içinde duraksamayı uzatıp günlük hayatı kenara koyanlar işte bu tuzağa düşmüşler demektir..zira günlük hayatın devamı sağlıklı düşünme ve anlamayı beraberinde sağlayarak bir şifa alanı sunuyor..
türkiye'nin terörle mücadelesinde bunu bir tecrübe paylaşımı olarak ifade etmenin faydalı olacağını düşünüyorum..
vesselam.
işte 20 ve 21. yüzyılların başına bela olmuş bu mefum karakteri itibarıyla tanımlanabildiği gibi siyasi ve günlük hayata karşın beslediği maksatlarla da bir "savaş şekli" halini almış bulunuyor..
işte bu "savaş şekli" haline gelmesiyle terörde birçok maksadın yanında siyasi amaçlar da söz konusu..
ancak daha önemli ve en derinde mevzu terörün günlük hayatla olan sıkıntısıdır.
bu sıkıntı "varoluşsal" bir takım sorunların mevcudiyetiyle ancak açıklanabilmekle açıkça söylenebilir ki; teröristler "günlük hayat" tan nefret ediyorlar..
bunu rahatça söyleyebiliyor olunmasının sebebi terörün ilk hedefinin günlük hayatı durdurmak olduğu gerçeğidir..ortaya çıkan belirsizliğin kaosun "yaşayan" insanları yaşayamaz hale getirip birbirlerine düşürmek ve bu karmaşayı kenardan izlemek veya manüpüle etmek terörün en bariz "savaş yöntemi".
peki bana "ey günlük hayat" dedirten ve terörstlerin nefret ettiği günlük hayatta ne var da bu ilgiye sevgiye yada nefrete mashar..
evvela günlük hayatta insana dair her şey var..hüzün mutluluk yol yürüme düşünme anlama gezmek öğrenme pişmanlık aşk evlilik kazanma başarma başarısızlık dirlik birlik düzen..yani insana dair her şey..teröristte nefrete neden olan şey aslında çok karanlık bir dehlizden bu aydınlık hareketliliğe bakıp katlanamıyor oluşunda yatmakta..
terörün önerdiği ise okyanusların dibinde zuhur etmiş karanlıkta herkesin birbirini vahşi balıklar gibi yutmaya çalıştı bir "alem". haliyle aydınlığın olmadığı yerde muamma kaos ve uyku dan başka ne olabilir..
evet "ey günlük hayat" sen ki terörün ilk hedefi..görülebileceği gibi her terör eyleminde dünyada bir duraksama, sonra anlama çabası, sonra harekete geçme saiki kendini göstermekte..bu mefumlar içinde duraksamayı uzatıp günlük hayatı kenara koyanlar işte bu tuzağa düşmüşler demektir..zira günlük hayatın devamı sağlıklı düşünme ve anlamayı beraberinde sağlayarak bir şifa alanı sunuyor..
türkiye'nin terörle mücadelesinde bunu bir tecrübe paylaşımı olarak ifade etmenin faydalı olacağını düşünüyorum..
vesselam.
Yorumlar
Yorum Gönder