aile kurumu çökerse ne olur

.

bunun uzun akademik tahlilleri elbette faydalı olabilir. ancak bunu biz en iyi avrupalı hemcislerimizden dinleyebiyebiliriz. anne baba evlat tanımı "birey" ve "benist" bir anlayışla ele alındığında ortada fiziksel bir takım görüntüler olsa da, merhamet adalet ahlak fedakarlık gibi manevi hasletlerin oradan kalkması ortaya çıkan birlikteliğe aile denmesini zorlaştırmakta. evladına zulmeden bir anne babanın anne baba olduğunu söylemek adalet kavramının ortadan kalktığını gösterir. çocuklarının özgürlüğüne özel hayatına kararlarına tercihlerine gerçek bir saygının olmadığı yerde de kimse insanca bir ailede yaşadığını söyleyemez. zulme itiraz etmeyenlerden müteşekkil bir ailenin ise ne kendine ne topluma kazandıracağı bir şey olmadığı gibi bozulmada başat rol üstlenir.

öte yandan yemek içmek barınmak gibi temel insani ihtiyaçların giderilmesiyse aile dışında da mümkün. ayrıca bu temel ihtiyaçlar dışında bir şey düşünmemekte hiç "insani" sayılmaz. insan fıtratı gereği düşünen, yazan, okuyan, fikir beyan eden, merhamet eden, eser orataya koyabilen tercihleri kararları ve özgün iradesi bulunan çok sofostike bir varlık. aşkı, sevgiyi, fedakarlığı içinde bulunduran bir varlık. bütün bunları yok saymak insanı hayvandan aşağı hallere sokabilir.

işte avrupanın yaşadığı tarihi sevüvenin sonunda bu sorunu sadece "çoğalamama" yani nüfus sorunu olarak görmek sorunu makyajlamaktan öte birşey denemez. ekonomik destek teşvik yöntemi bir araya gelen çiftlerin ahlak adalet merhamet sorunun çözemez. evlilikleri kısa sürebilir.

avrupa türkiye dahil tüm toplum katmanlarının buna el atması ve derin analizler ve çözüm önerileriyle gayret etmesi şart. avrupa bunu sanatı ve filozoflarıyla bir yere kadar getirdi. ancak bu artık bir dünya problemi. herkesin kendi evinin önünü ve evinin içini temizlemesi bile mesafe katetmek demek. aile kurumun derlenip toparlanamaması ekonomik sosyal psikolojik semptomlara dönüşen bir tıbbi duruma dönüşmeden bu işe el atmak gerektiğini düşünüyorum. ayrıca hem türkiye hem avrupa ve hem dünya buna susamıştır denebilir. hem bireyler hem toplum hem ülke hem dünya ölçeğinde yeteri kadar ahlaksızlığı acımasızlığı zulmü insanlığın tecrübe ettiğini düşünüyorum. bundan sıkılmış olması bile muhtemel.vesselam.



taha harun aslan

.

Yorumlar

Popüler Yayınlar