Sosyal Bilimlerin itibarı
.
modern zamnlarla birlikte fen bilimlerinin bilhassa mimarlık bile değil mühendisliğin bu denli itibar görüyor hale gelmesi vaka. bu vakanın analizini yapmak koca bir modern zaman analizi yapmak demek..ama kısaca içe değil dışa yönelmenin, "dışı" görünür olanın aşırı önemsenmesinin buna yol açtığı söylenebilir..oysa sosyal bilimler içe daha çok derinliğe yöneliyor oluşuyla daha itibarlı olması gerekir. insanı toplumu ve dünyayı anlama analiz etme, çözüm ve önerilerde bulunma, kanaat belirtme insanların direkt yaşamlarına etki eden bir alan..ayrıca entellektüel aydın olmayı gerektiren bir yanı da var. felsefenin, edebiyatın, tarihin, sosyolojinin, psikolojinin, siyaset biliminin, uluslararası ilişkilerin daha az itibar görüyor oluşu olsa olsa yanılgıdan ibarettir..değil toplumları, devletleri, devletlerarası ilişkileri, koca tarihi ele almak, sırf insanı anlamaya çalışmak bile sanırım sosyal bilimlerin ne denli meşakkatli bir alan olduğunu bize gösterecektir. mahlukatın en sofistike olanı insan anlaşılmaya başlandığında var olan insan sayısı kadar özgün ve değişik bir çalışma alanı ortaya çıkar..bunu genel yanlarını ortak paydalarını ortaya koymak bile çok ciddi bir çabayı gerektirir kanaatindeyim.
bu tabi modern literatürün yüzeyselliği indirgemeciliği sığlığıyle de mücadele olmaksızın biraz zor..
toplumları incelemekse kültür medeniyet din tarih ideoloji anlayış edebiyat gibi toplumun değişik komplike yanlarını incelemek anlamaya çalışmak demek.
devletlerarası ilişkiler siyaset ise hayatın her alanında ve diğer bütün alanların bir hüzmesi olarak karşımıza çıkmakta..
işte Sosyal Bilimler bu haliyle fazlasıyla itibarı hakediyor ve belki fen ve mühendislik bilimlerinden daha çok..
.
modern zamnlarla birlikte fen bilimlerinin bilhassa mimarlık bile değil mühendisliğin bu denli itibar görüyor hale gelmesi vaka. bu vakanın analizini yapmak koca bir modern zaman analizi yapmak demek..ama kısaca içe değil dışa yönelmenin, "dışı" görünür olanın aşırı önemsenmesinin buna yol açtığı söylenebilir..oysa sosyal bilimler içe daha çok derinliğe yöneliyor oluşuyla daha itibarlı olması gerekir. insanı toplumu ve dünyayı anlama analiz etme, çözüm ve önerilerde bulunma, kanaat belirtme insanların direkt yaşamlarına etki eden bir alan..ayrıca entellektüel aydın olmayı gerektiren bir yanı da var. felsefenin, edebiyatın, tarihin, sosyolojinin, psikolojinin, siyaset biliminin, uluslararası ilişkilerin daha az itibar görüyor oluşu olsa olsa yanılgıdan ibarettir..değil toplumları, devletleri, devletlerarası ilişkileri, koca tarihi ele almak, sırf insanı anlamaya çalışmak bile sanırım sosyal bilimlerin ne denli meşakkatli bir alan olduğunu bize gösterecektir. mahlukatın en sofistike olanı insan anlaşılmaya başlandığında var olan insan sayısı kadar özgün ve değişik bir çalışma alanı ortaya çıkar..bunu genel yanlarını ortak paydalarını ortaya koymak bile çok ciddi bir çabayı gerektirir kanaatindeyim.
bu tabi modern literatürün yüzeyselliği indirgemeciliği sığlığıyle de mücadele olmaksızın biraz zor..
devletlerarası ilişkiler siyaset ise hayatın her alanında ve diğer bütün alanların bir hüzmesi olarak karşımıza çıkmakta..
işte Sosyal Bilimler bu haliyle fazlasıyla itibarı hakediyor ve belki fen ve mühendislik bilimlerinden daha çok..
.
Yorumlar
Yorum Gönder