"erime potası"
.
uluslararası ilişkiler literatüründe böyle bir kavram var mı bilmiyorum ama bir bölgenin dünyanın geneline ait sorunların tümünü yaşıyor olması ve bununla hem maddi hem psikolojik olarak mücadele ediyor olmasında dolayı sanırım bu ülkeye "erime potası" olmaya aday bir bölge denebilir.
tabi erime olabilmesi sorunlara çözüm üretiyor olması durumunda ancak gerçeklerşecektir..aksi halde "sorun üretme fabrikası"," sorun ihraç eden bölge" olması kaçınılmaz..erime potası olma durumu 21. yy. başında ağırlıklı olarak psikolojik sosyolojik entellektüel sevide gerçekleşebilir. salt ordularla yaşanan bir savaştan ziyade terör örgütleri ve psikolojik savaş enstrumanları ile gerçekleşen bir mücadele var denilebilir. bu mücadele salt ordularla yapılan mücadeleden çok daha sofistike bir halde..işte artık hem avrupa kıtasının hem amerika kıtasının hem ortadoğu ve asyanın kendi problemlerini çözmekle beraber küresel sorunların çözümünde "erime potası" haline gelmesi gerekmekte..
bunun medeniyetler ayağını uluslar yapacaktır diye düşünüyorum ama siyasi ayağının Birleşmiş Milletlere düştüğü kanaatindeyim. "medeniyetler ittifakında" yöneticiler öncülük edecektir tabi ama iş akademisyenlere aydınlara entellektüellere sanatçılara düşmekte. siyasi olarak ise Birleşmiş Milletlerin Güvenlik Konseyi de olmak üzere diğer alanlarda reforma gitmesi gerektiği gerçeğidir. yöneticilere düşen alanlarda çözüm üretme BM'yi kendi alanında "erime potası" haline getirecektir kanaatindeyim.
taha harun
.
uluslararası ilişkiler literatüründe böyle bir kavram var mı bilmiyorum ama bir bölgenin dünyanın geneline ait sorunların tümünü yaşıyor olması ve bununla hem maddi hem psikolojik olarak mücadele ediyor olmasında dolayı sanırım bu ülkeye "erime potası" olmaya aday bir bölge denebilir.
tabi erime olabilmesi sorunlara çözüm üretiyor olması durumunda ancak gerçeklerşecektir..aksi halde "sorun üretme fabrikası"," sorun ihraç eden bölge" olması kaçınılmaz..erime potası olma durumu 21. yy. başında ağırlıklı olarak psikolojik sosyolojik entellektüel sevide gerçekleşebilir. salt ordularla yaşanan bir savaştan ziyade terör örgütleri ve psikolojik savaş enstrumanları ile gerçekleşen bir mücadele var denilebilir. bu mücadele salt ordularla yapılan mücadeleden çok daha sofistike bir halde..işte artık hem avrupa kıtasının hem amerika kıtasının hem ortadoğu ve asyanın kendi problemlerini çözmekle beraber küresel sorunların çözümünde "erime potası" haline gelmesi gerekmekte..
bunun medeniyetler ayağını uluslar yapacaktır diye düşünüyorum ama siyasi ayağının Birleşmiş Milletlere düştüğü kanaatindeyim. "medeniyetler ittifakında" yöneticiler öncülük edecektir tabi ama iş akademisyenlere aydınlara entellektüellere sanatçılara düşmekte. siyasi olarak ise Birleşmiş Milletlerin Güvenlik Konseyi de olmak üzere diğer alanlarda reforma gitmesi gerektiği gerçeğidir. yöneticilere düşen alanlarda çözüm üretme BM'yi kendi alanında "erime potası" haline getirecektir kanaatindeyim.
taha harun
.
Yorumlar
Yorum Gönder